top of page

Yolculuğun Ötesinde Hikayeler 3 'Şifreler İçinde Kaybolmak'

  • Yazarın fotoğrafı: Meltem Şakarcan
    Meltem Şakarcan
  • 7 Nis
  • 4 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 25 Ağu


ree

Uzun geçen bir günün ardından tek istediği evinin kapısının içinden bir an önce girebilmekti.

Sırt çantası, el çantası, alışveriş paketleri ile otoparktan apartmanın kapısına kadar süren yolculuğunda, elindeki torbaların ikisinin patlaması, domateslerin ortaya saçılması gibi nedenlerle vermek zorunda kaldığım zorunlu molanın ardından, apartmanın kapısını açmak için giriş şifresini hızlıca yazdı ve ‘enter’ tuşuna bastı. Kapı açılmadı… Karıştırmış olabileceğini düşündü. Ellerindeki yükün ağırlığı ile zorla kaldırabildiği sağ elinin iki parmağı ile şifreyi yine girdin ve yine yanlış oldu.


Derin bir nefes alıp, sabahtan beri başına gelen her olayı durum olarak görebilme becerisini i burada da kullanmaya niyet ederek, aklına gelen sık kullandığı başka bir şifreyi de girdi. Hayat o gün oyun oynamaya ciddi ciddi niyetliydi belli ki. Üçüncü şifre de yanlıştı. Sistem ise üç kez şifre girdiği için bir süreliğine kilitleniyordu. Daha önce böyle bir deneyimi olmadığı ve kollarımla birlikte zihninin, tüm bedeninin de yorgunluğu ile ellerimdeki paketleri öylece bırakıp iki adım uzaklıkta bulunan otopark ile apartmanı ayıran basamağın üzerine çöktü.

Kendine sordu...


‘Şu an duygun ne diye?’ Birçok duyguyu taşıdığını hissetti. İçlerinden biri en çok ‘bıkkınlık’ diye bağırdı, diğerleri kenara çekildi.

‘Bıkkınlık’ duygusunu karşımda görünce kendine soru sormayı bırakıp sorularını ona sormaya başladım. ‘Sevgili bıkkınlık duygum, senin ortaya çıkmana sebep olan durum neydi?’ Bıkkınlık cevap verdi; Ne kadar farkındasın bilmiyorum ama üç gündür hayatının şifrelerle uğraşmaktan geçiyor.


İki gün önce bağlı olduğun bir gruba ait üyeliğini yenilemek için web sayfasına girmeye çalıştın, şifreni üç kez yanlış girdiğin için 12 saat boyunca yeni link gelmesini bekledin. Bu durum seni hem çok üzdü hem de telaşlandırdı. Zira üyelik yenilemen için son iki günündü.

Aynı gün ödemelerini yapmak için hesaplarının bulunduğu bankaların web sayfalarına girmeye çalıştın girişlerini kilitledin ve çağrı merkezlerini arayarak yeniden aktif hale getirmen saatlerini aldı. Bu durumun oluşması seni çok kızdırdı zira yapman gereken ödemelerinin hepsinin son günüydü.


En son dün akşam, dairenin kapı girişinde ki alarm sistemine şifreni girdin, içeri girdikten sonra ‘enter’ tuşuna basmayı unuttuğun için alarm çalmaya başladı ve tüm apartman ayağa kalktı. Bu durum seni çok utandırdı. Komşularına karşı çok mahcup hissettin.


Sonra da şarjı biten telefonunun pin kodunu üç kez yanlış girince gece yarısı GSM firması ile dakikalarca görüşmek zorunda kaldın. Bu durumda ise o kadar tahammülsüz oldun ki neredeyse telefonunu kırıyordun.


Bugünün şifre konusunda talihlisi ise ‘apartmanın giriş kapısı!


Bir de kalkmış bana senin ortaya çıkmana hangi durum sebep oldu diye soruyorsun. Telaş, kızgınlık, mahcubiyet, tahammülsüzlük … Tüm bu duygu kardeşlerim birleşince ortaya ben çıktım.


Esas bu durumlar sana neyi gösteriyor diyerek kendi duygusu biraz sitemli biraz kırgın topu ona attı.


Sanki tüm bunları ilk defa duyuyormuş gibi gözleri açıldı ve geçen iki gününe şöyle bir göz attı.

Haklıydı! Tüm bunları yaşayan sanki kendi değilmişçesine, hiç haberi yoktu.


Kısa bir sessizliğin ardından sorularına devam etti: Gözlerinde bir ışık görüyorum, omuzların ise çökmüştü şimdi biraz da olsa dikleşti. Gözünün önünden geçenleri seyrederken ne hissettin?

Hissettiği tek şey vardı; Şifrelerin arasında kaybolma duygusu.


Hayatını şifreler yönetir hale gelmişti. Üstelik bu kaybolma duygusu bir gün içinde hayatının tüm alanlarında farklı farklı durumları yaşamasını ve her seferinde de birçok olumsuz duyguyu üzerine almasına neden oluyordu.

Niyeyse ona söylemek istemedi. Sustu.


O sırada ‘bıkkınlık’ duygusunun sesi kısılmaya başladı ve ‘omuzların yükseldikçe, gözlerinde ki ışığı gördükçe benim gücüm azalıyor, şimdi ‘kaybolmak’ duygusu gelmek istiyor, hoşça kal’ dedi ve ortadan kayboldu.


Artık az da olsa daha sakin bir ses duyuyordu: Selam, ben kaybolma duygunum, beni bulduğun için teşekkür ederim. Şifrelerin arasında nasıl buldun beni biraz anlatır mısın, çok merak ediyorum dedi. Sesi oldukça sevecen ve ilgiliydi.

Kendini bir an şifreleri oluşturan rakam ve harf sinsilesinin içinde buldu. Hiçbir şey yapmadan ortada duruyordu farklı renklerde, farklı boyutlarda rakamlar ve harfler kendilerine göre hızlarda üzerine geliyorlardı, olduğu yerde sağa sola dönerek bir şeyler yapmaya çalışıyordu.


Bunu gördü ama yine sesi çıkmadı. Sadece derin bir nefes alarak kendi kendine çık şuradan dedi.


Kaybolmak duygusu beni duymuştu, derin bir nefes aldığını gördü ve oradan çıkmak istediğini duydu, oradan çıkmak sana ne hissettirecek, aldığın derin nefesle dışarıya neyi çıkartmak istedin dedi.


Bu kez sesli sesli ve güvenle söyledi: Özgürlük! Evet oradan çıktığımda özgür hissedeceğim.

Güveni sesine rahatlık olarak yansıdı, aldığım nefesle kaybolmak duygusunu göndermişti.

Artık son konuğu güven duygusu idi. İçinde hissettiği duygular dile gelmişti.

Bir süre yine sessiz kaldık. Dingin, sakin ve şefkatli bir ses tonu ile bir daha şifrelerin içinde kaybolmamak için neye ihtiyacın var dedi.


Bunların hiçbirini düşünmediği gerçeğini bir kez daha yüzüne vurdu. Belki biraz düzen, belki biraz yavaşlık, belki biraz odaklanmak…

Güven duygusu tok bir ses tonuyla fısıldadı en çok hangisine?

Duyduğu tok ses tonuyla bu kez fısıldadı: Öncelikle düzene…

Bir soru daha almak istemedi. Kendine geldi. Bu düzeni kurmak için yapacaklarını biliyordu. İlk olarak dağılan domatesleri düzgünce torbaya doldurarak ve apartmanın giriş şifresini torbaları yere bırakıp boş ellerimin parmakları ile düzgünce tuşlayarak apartmanın kapısından girdi.


Birinci kata çıktı, dairenin kapısını açtım. Poşetleri yere bırakarak kapı alarmının şifresini açtı ve enter tuşuna bastı. Olaysız bir şekilde eve girdi.

Ellerinde bulunan poşetleri mutfağa, çantasını ı da girişte sandalyenin üzerine bırakarak, çalışma odasından bir not kâğıdı alarak ilk aksiyonlarına başladım…

O günden sonra, kendine söz verdiklerini yaptı ve şu ana kadar hiçbir şifrenin içinde kaybolmadı..


Hayatın tüm şifrelerini çözen de, kuran da yöneten de kendimiziz.

Kaybolma hissinde olduğumuzda yapılacak tek şey bir an durup düşünmek: Şifreler mi bizii yönetiyor, biz mi onları?

Çözdüğünüz tüm şifrelerin kolaylıklarla açılmasını diliyorum.

Temasta kalmak üzere,

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Yorumlar


bottom of page